O bir hücreye konuldu.
- He was put in a cell.
Tom John'un hücre arkadaşı idi.
- Tom was John's cellmate.
Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.
- Could I borrow your cell? Mine ran out of energy.
Pil düşük olduğunda benim cep telefonu bip sesi verir.
- My cellphone beeps if the battery is running low.