Onlar hedeflerine ulaştılar.
- They attained their goal.
Sonunda hedefine ulaştı.
- Finally, he achieved his goal.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
- The crowd yelled when he scored a goal.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Bir kaleci olmak zor mu?
- Is it hard being a goalie?
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
- The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.