Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
- The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.
Tom eskisi gibi aynı adam değil.
- Tom isn't the same man he used to be.
Tom eskisi gibi aynı hatayı yaptı.
- Tom made the same mistake as before.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
- Those two aren't similar. They're the same.
Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.
- Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.
Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım.
- Were I in your place I would do the same thing.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Herkes aynı şekilde düşünüyor.
- Everyone thinks the same way.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Aynısı benim sınıf için de geçerlidir.
- The same applies to my class.
Her zaman olduğun gibi aynısın.
- You are just the same as you always were.
Blue-Collar Man: The same.