06:00 ya kadar başlayamam.
- I cannot start till six o'clock.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim.
- Let's not worry about that till it happens.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask her to wait till I come.
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.
O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda till that time.