Bizim buzdolabı çalışmıyor.
- Our refrigerator isn't working.
Eti buzdolabına koyun, aksi taktirde kokuşur.
- Put the meat in the refrigerator, or it will rot.
Buzdolabımız bozuldu.
- Our fridge is broken.
Buzdolabından bir yumurta al.
- Take an egg from the fridge.
Buzdolapları gıdanın korunmasına yardımcı olur.
- Refrigerators help to preserve food.
Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.
- I drank some of the milk and kept the rest in the refrigerator.
Buzdolabında iki liralık tereyağ var.
- There are two pounds of butter in the icebox.