a public house; an inn

listen to the pronunciation of a public house; an inn
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a public house; an inn в Английский Язык Турецкий язык словарь

public
halk

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez. - Tom never sings in public.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

public
açıkça
public
kamusal

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın. - If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.

Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor. - The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.

public
ulusal

Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi Barney and Friends'te başladı. - Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show Barney and Friends.

Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir. - This national treasure can be seen by the public only once a year.

public
herkesin bildiği
public
kamuya ait
public
herkese açık

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır. - All the elements of a data structure are public by default.

Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır. - A fan page is always public.

public
{s} genel

Ben bir genel liseye gittim. - I went to a public high school.

Belediye başkanı genele hitap etti. - The mayor addressed the general public.

public
{s} aleni

Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın. - You should assume that anything you do online is public.

public
{i} seyirciler. public-address system havaalanı
public
umuma ait
public
{s} milli
public
halka ait
public
publicad dress system hoparlor tertibatı
public
{i} amme
public
seyirciler
public
genel,kamu
public
{s} açık, aleni
public
{i} halk, ahali, kamu, umum
Английский Язык - Английский Язык
public
a public house; an inn
Избранное