Deyiş bize oldukça tanıdık.
- The saying is quite familiar to us.
O benim en sevdiğim deyiş.
- That's my favorite saying.
Paranın mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.
- It goes without saying that money cannot buy happiness.
Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğunu söylemeye gerek yok.
- It goes without saying that smoking is bad for the health.
Jack, Mary'nin Tom'u kendi elleriyle öldürmesini istedi ama Mary henüz hazır olmadığını söyleyerek itiraz etti.
- Jack wanted Mary to kill Tom with her own hands, but Mary objected saying she was not ready yet.
Öyle bir şey söyleyerek beni terletiyorsun.
- You are making me sweat saying a thing like that.
Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun.
- You probably don't understand a word I'm saying today.
Tom bir söz söylemeden ayrıldı.
- Tom left without saying a word.
Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum.
- I recollect his saying so.
O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
- He began by saying that he would not speak very long.
Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
- It goes without saying that honesty is the key to success.
Bu atasözü aniden popüler oldu.
- This saying suddenly became popular.
Bu atasözü bir gecede popüler oldu.
- This saying became popular overnight.
En sevdiğin özdeyiş nedir?
- What's your favorite saying?