Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
- Tom and Mary aren't interested in buying a house with a pool.
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
Flaşlı fotoğraf çekmek bu noktadan itibaren yasak.
- Flash photography is not permitted beyond this point.
Uzaktan yıldırım flaşları gördüm.
- I saw flashes of lightning in the distance.
Işıltı şişede yansıdı.
- The flash was reflected in the bottle.
If you want to play pool or darts this bar has it all - Bilardo yada dart oynamak istersen bu bar tam aradığın yer.
game played on a billiard table with a cue ball and 15 other balls that are driven into pockets.
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
Yüzme havuzuna daldı.
- She dived into the swimming pool.
Tom, çocuklarıyla birlikte havuzda yüzüyor.
- Tom is swimming with his kids in the pool.
Tom ve Mary bilardo oynuyorlar.
- Tom and Mary are playing pool.
Tom bilardo masasına uzandı.
- Tom went over to the pool table.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
He plays pool at the billiard houses. --Thackeray.
The sleepy pool above the dam. --Tennyson.
... We have a pool of publishers who are putting information ...