a point is 1 percent of the amount of the mortgage

listen to the pronunciation of a point is 1 percent of the amount of the mortgage
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a point is 1 percent of the amount of the mortgage в Английский Язык Турецкий язык словарь

point
{i}

Uçak kalkış noktasındaydı. - The plane was on the point of taking off.

Bir uçağa ya da helikoptere asla bir lazer işaretleyici doğrultmamalısın. - You should never aim a laser pointer at an airplane or helicopter.

point
{i} puan

Bizim takımımız beş puan ilerdedir. - Our team is five points ahead.

Biz iki puanla kaybetti. - We lost by two points.

point
virgül

İngilizcede, virgül yerine bir ondalık nokta kullanırız. - In English, we use a decimal point instead of a comma.

point
konu

Konuşmasının konusunu anlayamadım. - I couldn't get the point of his speech.

Ben bu konuda seninle aynı fikirde olamam. - I can't go along with you on that point.

point
durum

Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır. - One's point of view depends on the point where one sits.

Ben o noktada durumun tehlikesini fark ettim. - At that point I realized the danger of the situation.

point
derece

Bu son derece önemli bir konu. - This is an extremely important point.

Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece. - Under normal conditions, the boiling point of water is 100 degrees Celsius.

point
üzerine çevirmek
point
noktalamak
point
göstermek

Başkalarını göstermek kabalıktır. - It's not polite to point at others.

İnsanları parmakla göstermek kabalıktır. - It is bad manners to point at people.

point
namlu
point
nitelik
point
neden

Neden bunu yapmak zorundayım? Anlamı ne? - Why do I have to do this? What's the point?

Burada olmamızın nedeni ne? - What's the point of us being here?

point
çekit
point
yer

Tom Mary'nin durduğu yeri gösterdi. - Tom pointed to where Mary was standing.

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi. - Instead of beating around the bush, Jones got straight to the point.

point
{f} uç vermek
point
ferma etmek
point
ucunu sivriltmek
point
(Askeri) NİŞAN ALMAK; TEVCİH ETMEK: Herhangi bir silahla bir hedefe nişan almak, bir silahı herhangi bir hedefe tevcih etmek
point
{f} sivriltmek
Английский Язык - Английский Язык
point
a point is 1 percent of the amount of the mortgage

    Расстановка переносов

    a point I·s 1 per·cent of the a·mount of the mort·gage

    Произношение

Избранное