Nehrin yakınındaki bitki örtüsünün sadece birkaç yaması vardı.
- There were only a few patches of vegetation near the river.
Buzlu bir yama üzerinde kaydım.
- I slipped on an icy patch.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.