O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.
- That child teased his mother for candy.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
- If ifs and buts were candy and nuts, we'd all have a merry Christmas.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.
- That child teased his mother for candy.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.
- After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.