a person whose occupation is teaching

listen to the pronunciation of a person whose occupation is teaching
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person whose occupation is teaching в Английский Язык Турецкий язык словарь

teacher
öğretmen

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim. - Are you a teacher? Yes, I am.

instructor
öğretim elemanı
instructor
(Askeri) uçuş öğretmeni
instructor
öğretmen

Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor! - I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!

Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor. - My driving instructor says that I need to be more patient.

instructor
asistan/öğretmen
instructor
{i} okutman
instructor
eğitmen

Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur. - You may as well know that I am a strict instructor.

O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı. - She worked as an aerobics instructor in her twenties.

instructor
(Eğitim) Öğretim üyesi
teacher
öğretmen.bildirici.sınıf kurucusu

spr :D.

instructor
{i} doçent [amer.]
instructor
(isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
instructor
{i} asistan; okutman
teacher
{i} öğretmen, hoca
teacher
teacher bird çömlekçi kuşu
teacher
(isim) öğretmen, hoca
Английский Язык - Английский Язык
instructor
teacher
a person whose occupation is teaching

    Расстановка переносов

    a per·son whose oc·cu·pa·tion I·s teach·ing

    Турецкое произношение

    ı pırsın huz äkyıpeyşın îz tiçîng

    Произношение

    /ə ˈpərsən ˈho͞oz ˌäkyəˈpāsʜən əz ˈtēʧəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhuːz ˌɑːkjəˈpeɪʃən ɪz ˈtiːʧɪŋ/
Избранное