a person or group of people who guard

listen to the pronunciation of a person or group of people who guard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person or group of people who guard в Английский Язык Турецкий язык словарь

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Tom sizin için dikkat etmemi istedi. - Tom told me to watch out for you.

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin. - You should watch your language when you talk to her.

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer. - One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.

Kuş gözlemciliği güzel bir hobi. - Bird watching is a nice hobby.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum. - I like watching Code Lyoko.

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
Английский Язык - Английский Язык
watch

The watch stopped the travelers at the city gates.

a person or group of people who guard

    Расстановка переносов

    a per·son or group of peo·ple who guard

    Турецкое произношение

    ı pırsın ır grup ıv pipıl hu gärd

    Произношение

    /ə ˈpərsən ər ˈgro͞op əv ˈpēpəl ˈho͞o ˈgärd/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl ˈhuː ˈɡɑːrd/
Избранное