a person considered as a source of warmth or energy or glory etc

listen to the pronunciation of a person considered as a source of warmth or energy or glory etc
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person considered as a source of warmth or energy or glory etc в Английский Язык Турецкий язык словарь

sun
{f} güneşlenmek; güneşletmek, güneşlendirmek
sun
pazar

Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi? - You don't go to school on Sunday, do you?

Her pazar kiliseye giderim. - I go to church every Sunday.

sun
(Bilgisayar) paz

Dün cumartesi değil, pazardı. - Yesterday was Sunday, not Saturday.

Her pazar tenis oynardı. - She used to play tennis every Sunday.

sun
(Bilgisayar) p
sun
(Astronomi) şems

Bankalar güneşli bir günde sana bir şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler. - Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.

Kaldırımda bir şemsiye vardı. - There was a sunshade over the sidewalk.

sun
güneşlendirmek
sun
güneş

Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü. - Every day they killed a llama to make the Sun God happy.

Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir. - There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them.

sun
gündoğumu

Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık. - We got up early so that we could see the sunrise.

Gündoğumunu görmek için erken kalktı. - She got up early in order to see the sunrise.

sun
(isim) güneş ışığı, güneş, gün [şiir], yıl [şiir]
sun
{f} güneşe sermek
sun
{i} gün [şiir]
sun
güneş [astr.]
sun
sun compass kutuplarda kullanılan ve güneş ışınlarıyla işleyen pusul
sun
yıl

Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı. - Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.

Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor. - My father's birthday falls on Sunday this year.

sun
(fiil) güneşlenmek, güneşlendirmek, güneşte bırakmak, güneşe sermek
sun
{i} yıl [şiir]
sun
güneş ışığı
sun
peykleri olan yıldız
sun
sun bath güneş banyosu
Английский Язык - Английский Язык
sun
-sun
a person considered as a source of warmth or energy or glory etc

    Расстановка переносов

    a per·son con·sid·ered as a source of warmth or en·er·gy or Glo·ry etc

    Турецкое произношение

    ı pırsın kınsîdırd äz ı sôrs ıv wôrmth ır enırci ır glôri etsetırı

    Произношение

    /ə ˈpərsən kənˈsədərd ˈaz ə ˈsôrs əv ˈwôrmᴛʜ ər ˈenərʤē ər ˈglôrē ˌetˈsetərə/ /ə ˈpɜrsən kənˈsɪdɜrd ˈæz ə ˈsɔːrs əv ˈwɔːrmθ ɜr ˈɛnɜrʤiː ɜr ˈɡlɔːriː ˌɛtˈsɛtɜrə/
Избранное