Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim.
- I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.
Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı.
- I think there must be much gold in the depths of the Earth.
Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz.
- ׁWe're measuring the depth of the river.
Nehrin derinliğini ölçtük.
- We measured the depth of the river.
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
- A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
Babam bana bir çift eldiven aldı.
- Father bought me a pair of gloves.