Bunlar benim kalemlerim.
- These are my pencils.
Bir kurşun kalemin var mı?
- Do you have a pencil?
O bana bir kurşunkalem verdi.
- She gave me a pencil.
Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.
- I want a blue, a red and a black pencil.
Tom elinde bir boya fırçası vardı.
- Tom had a paintbrush in his hand.
Tom boya fırçasını yere koydu.
- Tom put down his paintbrush.
Tom elinde bir boya fırçası vardı.
- Tom had a paintbrush in his hand.
Ellerinde bir boya fırçası olan herkes bir ressam değildir.
- Not everyone who has a paintbrush in their hand is a painter.
Birisi kurşun kalemimi çaldı.
- Someone has walked off with my pencil.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.