Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum.
- I want to reserve a first-class stateroom.
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
- I'd like to reserve a table for two.
Bu trende yer ayırtmak istiyorum.
- I'd like to reserve a seat on this train.
Bir taksi ayırtmak daha hızlıdır.
- It's faster to reserve a taxi.
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
- I'd like to reserve a table for two.
New oil reserves are continuously being discovered, but not as fast as the existing ones are running out.