Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
- Please forgive me for opening your letter by mistake.
Faturamda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum.
- I think there's a mistake in my bill.
Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.
- There are errors in this phone bill.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- I took his umbrella by mistake.
Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- I entered someone else's room by mistake.
Dün oturum açmaya çalıştığımda bir hata mesajı aldım: Yanlış Şifre.
- When I tried to log in yesterday, I got the error message: Incorrect password.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
Herkes onun hatasına güldü.
- Everybody laughed at his error.
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
Kusura bakma ama hatalısın.
- Excuse me, but you're mistaken.
Tom'un yanılmadığını umuyorum.
- I hope that Tom wasn't mistaken.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Without music, life would be an error.
- Without music, life would be a mistake.
... On average, most users who make that mistake, or typed ...
... That's a mistake. ...