a means, attitude or position of defense

Английский Язык - Турецкий язык

Определение a means, attitude or position of defense в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

defensive

savunucu/savunan

defensive

koruyuculu

defensive

müdaafa eden

defensive

savunmalı

defensive

koruyucu

defensive

savunucu

Neden bu kadar savunucusun? - Why are you so defensive?

Savunucu olmayın. Sizi suçlamıyorum. - Don't get defensive. I'm not blaming you.

defensive

{s} savunan

defensive

{s} savunmayla ilgili

defensive

(isim) savunma

defensive

{s} savunma amaçlı

defensive

{s} spor defansif

defensive

{s} (hedef alındığını zannederek) savunmaya geçen

defensive

(Askeri) SAVUNMA: Savunmaya uygun; korunma maksadı güden, korunma maksadına yarayan. Örneğin; savunma mevzii (defensive position), savunma silahı (defensive weapon) gibi

defensive

{s} savunma

Tom neden bu kadar savunmacı oluyor? - Why is Tom being so defensive?

Tom çok savunmacıydı. - Tom was very defensive.

defensive

{s} koruyan

Английский Язык - Английский Язык

Определение a means, attitude or position of defense в Английский Язык Английский Язык словарь

defensive

Расстановка переносов

a means, at·ti·tude or po·si·tion of de·fense