Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
- A lot of clients come to the lawyer for advice.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
Ailesini çok endişelendirdi.
- He caused his parents a lot of anxiety.
Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
- Recently, there's been a lot of talk about distance education.
Son zamanlarda bir çok hileli iğrenç olaylar vardı.
- Recently there have been a lot of nasty incidents with fraud.
He wants to make gobs of money selling cassettes.
... I don't have a whole lot of money. ...
... They spent a lot of money on it, first off. ...