Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
O, postere bakmak için durakladı.
- He paused to look at the poster.
... I have different imagery I can look at. ...
... ROMNEY: Well, let's look at the president's policies, all right, as opposed to the rhetoric, ...