Fakat ben bir parça et bile yemiyorum.
- But, I don't eat even a little bit of meat.
Lütfen AC'yi bir parça aç.
- Please turn up the AC a little bit.
Bir asteroid bir kaya parçasıdır.
- An asteroid is a bit of rock.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
- I was a little bit disappointed.
Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
- You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
A little bit of bread and no cheese! cry the yellowhammers petulantly. But no one takes any notice of them.
Could you move over just a scootch?.