Sadece bir şakaydı.Aydınlat!
- It was just a joke. Lighten up!
Bu şakadan başka bir şey değildi.
- It was nothing but a joke.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys telling jokes.
Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor.
- I like to tell jokes.
Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.
- Tom has told me that same joke more than ten times.
Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
- Hearing the joke, he burst into laughter.
Şaka yapmakta iyi değilim.
- I'm not good at making jokes.