O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
- Marriage is a type of human rights violation.
Şu iyilik timsali tiplere dayanamam.
- I can't stand those goody-goody types.
Bu tip evden hoşlanmıyorum.
- I don't like this type of house.
Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim.
- I will ask Mary to type the letters tomorrow.
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
- Ms. Tanaka can type, can't she?