a group of houses

listen to the pronunciation of a group of houses
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a group of houses в Английский Язык Турецкий язык словарь

place
{i} yer

Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler. - They set the time and place of the wedding.

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti. - In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.

place
{i} ev
place
{f} görevlendirmek
place
{i} sorumluluk
place
place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart
place
place kick saha üzerin
place
atamak
place
tanımak
place
oturacak yer
place
çıkarmak

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın. - You've got to get me out of this place.

place
vermek (para)
place
bırakmak
place
{i} statü
a group of
bir grup
place
önem vermek
place
konum

Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil. - It's not his place to tell me what to do.

place
saymak
place
yapılması gereken şey
place
{i}

Bu oldukça işlek bir yer gibi görünüyor. - This seems to be a pretty busy place.

Erkek kardeşim iyi bir işyapandır. O sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydi. - My brother is a well doer. He was just at the wrong place at the wrong time.

place
yerleştir(mek)
a group of
bir gurup
group of houses
(İnşaat) evler topluluğu
place
küçük sokak veya meydan
Английский Язык - Английский Язык
place
a group of houses

    Расстановка переносов

    a group of hous·es

    Турецкое произношение

    ı grup ıv hausız

    Произношение

    /ə ˈgro͞op əv ˈhousəz/ /ə ˈɡruːp əv ˈhaʊsəz/
Избранное