Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Bir başlık seçtin mi?
- Have you chosen a topic?
Yahudi-Hıristiyan konuları hakkında yazmamı istiyorsan para ödemek zorundasın.
- If you want me to write about Judeo-Christian topics, you have to pay money.
Çok çeşitli konular tartıştık.
- We discussed a wide range of topics.
Konuşmada yeni bir konu gündeme geldi.
- A new topic came up in conversation.
Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
- Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.