Pis bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something foul.
Pis bir şeyin kokusunu alıyorum.
I smell something foul.
Tom bugün bozuk ruh halinde. - Tom is in a foul mood today.
Tom bugün bozuk ruh halinde.
Tom is in a foul mood today.
Her ne zaman kızsa, bozuk dil kullanır. - He uses foul language whenever he gets angry.
Her ne zaman kızsa, bozuk dil kullanır.
He uses foul language whenever he gets angry.
Jones hit a foul up over the screen.