a fossilized term

listen to the pronunciation of a fossilized term
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a fossilized term в Английский Язык Турецкий язык словарь

fossil
{i} fosil

Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak. - Fossil fuels won't be available forever.

Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu. - Fossil fuel prices shot through the roof.

fossil
fosilleşmek
fossil
kalıntı

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

fossil
taşıllaşmış
fossil
taşıl
fossil
fosilleşmiş

Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk. - A fossilized shell is what I'm holding in my hands.

Amber fosilleşmiş reçinedir. - Amber is fossilised resin.

a term
Bir dönem
fossil
köhneleştirmek
fossil
taşlaşmak
fossil
fosilleştirmek
fossil
dili eski kafalı kimse
fossil
fossiliferous fosilli
fossil
{s} taşlaşmış
fossil
{s} köhne
fossil
{i} eski kafalı kimse
fossil
{s} eski kafalı
fossil
eskileştirmek
fossil
fossilize fosilleşmek
Английский Язык - Английский Язык
fossil
a fossilized term

    Расстановка переносов

    a fos·sil·ized term

    Турецкое произношение

    ı fäsılayzd tırm

    Произношение

    /ə ˈfäsəˌlīzd ˈtərm/ /ə ˈfɑːsəˌlaɪzd ˈtɜrm/
Избранное