Oy kullanmak istemiyor musun?
- Don't you want to vote?
Şu an oy kullanmak için kayıtlı mısınız?
- Are you currently registered to vote?
O, oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- He is not old enough to vote.
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
Meclis otuz üç kez oylama yaptı.
- The House voted thirty-three times.
Kurultay tekrar oylama yaptı.
- The convention voted again.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Kadınlara oy hakkı verildi.
- Women were given the right to vote.
İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz?
- Can you believe that women in Switzerland didn't receive the right to vote until the 1970's?
Kazanana karar vermek için oy kullanacağız.
- We will vote to decide the winner.
Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom was unable to decide who he should vote for.