Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
- The bad harvest caused massive food shortages.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
- Lack of food had left him weak and exhausted.
Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
- There was food enough for us all.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
- Food and blankets were given to the refugees.
Patatesle yenecek bazı iyi besinler nelerdir?
- What are some good foods to eat with potatoes?
Patatesle iyi gidecek bazı lezzetli besinler nelerdir?
- What are some tasty foods that would go well with potatoes?
Japon yemeklerini sever misin?
- Do you like Japanese food?
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
- In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Japon yemeklerini sever misin?
- Do you like Japanese food?
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
- Avoid fried foods for a while.
Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.
- Some kinds of food make us thirsty.
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
- Soja is a food for animals that's full of proteins.