Diskoya girme sorunumuz vardı.
- We had trouble getting into the disco.
O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
- When she was a student, she used to go to the disco often.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.
Sami, Leyla'nın cesedini Leyla'nın dairesinde buldu.
- Sami discovered Layla's body in her apartment.
Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.
- It was thought the Earth is a flat disc.