a female ancestor or progenitor

listen to the pronunciation of a female ancestor or progenitor
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a female ancestor or progenitor в Английский Язык Турецкий язык словарь

grandmother
{i} babaanne

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

Benim babaannem çay törenlerini seviyor. - My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.

grandmother
{i} anneanne

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu. - My grandmother's death was a big shock.

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

grandmother
büyük anne

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

grandmother
{i} nine

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Английский Язык - Английский Язык
grandmother
A female ancestor
ancestress
A female ancestor
foremother
A female ancestor
mother
a female ancestor or progenitor

    Расстановка переносов

    a fe·male an·ces·tor or pro·gen·i·tor

    Турецкое произношение

    ı fimeyl änsestır ır prōcenîtır

    Произношение

    /ə ˈfēˌmāl ˈanˌsestər ər prōˈʤenətər/ /ə ˈfiːˌmeɪl ˈænˌsɛstɜr ɜr proʊˈʤɛnɪtɜr/
Избранное