Dayım ona bir hediye verdi.
- My uncle gave him a present.
Dayım bizim için yeni bir TV seti getirdi.
- My uncle brought a new TV set for us.
Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
- My uncle has a store along the street.
Amcam bana bir hediye verdi.
- My uncle gave me a present.
Eniştem bana bu kol saatini verdi.
- My uncle gave me this watch.
Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.
- I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.