O, gerçek bir ayyaştı.
- He was a real drunkard.
Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler.
- Children, fools and drunkards tell the truth.
Tom'un babası biraz ayyaştır.
- Tom's father's a bit of a soak.
Onlar yerde yatan bir sarhoş gördüler.
- They saw a drunkard lying in the road.
Sarhoş senin hoşlanmadığın biridir ve o senin kadar çok içer.
- A drunkard is somebody you don't like and who drinks as much as you do.
LADY WISHFORT. Offence! as I'm a person, I'm ashamed of you—foh! how you stink of wine! D'ye think my niece will ever endure such a borachio! you're an absolute borachio.