O, bir tavuk satın aldı.
- She bought a chicken.
Beypiliç'in tavuk etini seviyorum.
- I like Beypilic chicken.
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
- A turkey is a little bigger than a chicken.
Bu piliç çok pişirilmiş.
- The chicken is overcooked.
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
Sen böyle bir korkaksın.
- You're such a chicken.
Fırında kızartılmış tavuğu severim.
- I like roast chicken.
Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
- I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.