Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı.
- Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.
Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
- My mother had no choice but to part with her diamond ring.
Güller soldu ve Ania çok ağladı.
- Roses withered and Ania cried very much.
Gül yetiştirmekte iyiyim.
- I am good at raising roses.
Bu olağanüstü bir roze şaraptır.
- This is an exceptional rosé wine.
Biz bir şişe roze şarabı istiyoruz.
- We'd like a bottle of rosé.
Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- She looks at the world through rose-colored glasses.
Pembe güller güzeldir.
- Pink roses are beautiful.
What a beautiful engagement diamond.
diamond color:.
Today is their diamond wedding anniversary.
He gave her diamond earrings.
I have only one diamond in my hand.
I have the eight of diamonds in my hand.