Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.
- He interrupted the speaker with frequent questions.
Bilgisayarım için yeni hoparlörlere ihtiyacım var.
- I need new speakers for my PC.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.
- I was asked to sit on the platform with the speakers.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Kenji bir İngilizce bir konuşucusu.
- Kenji is a good speaker of English.
O hızlı bir konuşucu.
- He is a fast speaker.
Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.
- The speaker's comments were highly offensive.
Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. Streichholzschächtelchen
- Some German words are extremely difficult to pronounce for an English speaker, for example: Streichholzschächtelchen.
Spiker boğazını temizledi.
- The speaker cleared his throat.
Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.
- The speaker aroused the anger of the audience.