Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.
- I need a pair of scissors to cut this paper.
Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.
- Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.
Kesikler ne kadar derin?
- How deep are the cuts?
Kesik birkaç gün içinde iyileşecektir.
- The cut will heal up in a few days.
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
O grupla bağlantıları kesmelisin.
- You should cut off your connections with that group.
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
- Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
- The butcher shop sells assorted cuts of meat.
Elmasın kesimi mükemmel.
- The cut of the diamond is perfect.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Tom giderlerini azaltmaya çalıştı.
- Tom tried to cut down on his expenses.
Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.
- Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
O, bir dilim et kesti.
- He cut off a slice of meat.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
- We have to cut down our monthly expenses.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Bu makas iyi kesmiyor.
- These scissors don't cut well.
Bütçe kısıntıları gerekli.
- Budget cuts are needed.
Şirketin gelecek sene kısıntı yapılması gerekiyor.
- The company needs to make cutbacks next year.
Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.
- Tom had to cut the class in order to meet us.
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Yemek hazırlarken kendimi bıçakla kestim.
- I cut myself with a knife while I was making dinner.
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
Çimler çok hızlı büyüyordu, her hafta kesilmiş olmalı.
- The grass was growing so quickly, it had to be cut every week.
Cumhuriyetçiler, zenginler için daha fazla vergi indirimi istiyor.
- The Republicans want more tax cuts for the rich.
Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.
- The Government are considering tax cuts.
Ünlü kördüğüm bir kılıç darbesi ile kesildi.
- The famous Gordian Knot was cut with a sword blow.
Sadece bu tür iş için biçilmiş kaftan değilim.
- I'm just not cut out for this kind of work.
Şehir hayatı için biçilmiş kaftan olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm cut out for city life.
Select the text, cut it, and then paste it in the other application.
I have three diamonds to cut today.
The player next to the dealer makes a cut by placing the bottom half on top.
The drummer on the last cut of their CD is not identified.
Travis was cut from the team.
Cut brandy is a liquor made of brandy and hard grain liquor.
This road cuts right through downtown.
He made a fine cut with his sword.
They're going to cut salaries by fifteen percent.
I cut the skin on my arm.
The lawyer took a cut of the profits.
After the incident at the dinner party, people started to cut him on the street.
We don't want your money no more. We just going to cut you.
Look at this cut on my finger!.
I cut fifth period to hang out with Angela.
The bartender cuts his beer to save money and now it's all watery.
... relative measures a brilliant cut case a guy for hotel in nashville brought me is ...
... families and small businesses. That's how we cut a trillion dollars of spending that ...