Leyla izlerini örtmek için evi yaktı.
- Layla torched the house to cover her tracks.
Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
- It's a good idea to cover up when the sun is this strong.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu.
- Tom put a cover over his car.
Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım.
- I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night.
Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
- This carpet is big enough to cover the whole floor.
Onun kolunun altında yırtık kapaklı kitap vardı.
- She had the book with a torn cover under her arm.
Ben kırmızı kapaklı bir kitap buldum ve onu ödünç almaya karar verdim.
- I found a book with a red cover and decided to borrow it.
Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.
- The patrol cars cover the whole of the area.
Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.
- The sea covers nearly three-fourths of the earth's surface.
Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıklarla kapatmak önemlidir.
- It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that.
Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.
- Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.
Burada boy hedefiyiz. Bir paravana bulmamız gerekiyor.
- We're sitting targets here. We need to find cover.
Kapıyı örten bir perde vardı.
- There was a curtain which was covering the door.
Duvarları kaplamak için eski gazetelere ihtiyacım var.
- I need old newspapers to cover the walls.
Arap Baharından sonra kış geldi ama kar harabeleri kaplamadı.
- After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
- I have to cover his loss.
O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.
- That's enough money to cover the expenses.
Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
Sigorta buradaki her şeyi kapsar.
- The insurance covers everything here.
Benim evim sigortalıdır.
- My house is covered by insurance.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- The hill was all covered with snow.
Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
You can cover the plane with regular hexagons.
The stallion has not covered the mare yet.
The magazine covers such diverse topics as politics, news from the world of science, and the economy.
When the pot comes to a boil, cover it and reduce the heat to medium.
Does my policy cover accidental loss?.
We need to set another cover for the Smith party.
The open intervals are a cover for the real numbers.
The blanket covered the baby.
There's a $15 cover tonight.
Regular hexagons can cover the plane.
Ten dollars should cover lunch.
Richard Morgan covers science for The Economist, The New York Times, Scientific American, and Wired.
Can you cover the morning shift tomorrow? I'll give you off next Monday instead.
... WHY DON'T YOU COVER IT YOURSELF? ...
... maynard born goodness aside to cover ups and and i believe him and i believe ...