a conversation on a talk show

listen to the pronunciation of a conversation on a talk show
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a conversation on a talk show в Английский Язык Турецкий язык словарь

chat
{i} sohbet

Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var. - Tom knows better than to give his real name in chat rooms.

Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim. - I spent the whole afternoon chatting with friends.

chat
{i} konuşma

Kısa süre içinde konuşmalıyız. - We need to chat soon.

Seninle konuşmak güzeldi. - It was really nice chatting with you.

chat
laf etmek
chat
hasbıhal etmek
chat
konuşmak

Seninle konuşmak güzeldi. - It was really nice chatting with you.

Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk. - You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.

chat
(Hayvan Bilim, Zooloji) kuyrukkakan
chat
lakırdı etmek
chat
yarenlik
chat
sohbet etmek

Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmektir. - What I will do after dinner is to chat on the internet.

O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor. - She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me.

chat
{f} laflamak
chat
samimi konuşmak
chat
muhabbet etmek
chat
hoşbeş etmek
chat
{i} ötücü kuş türü
chat
{f} çene çalmak (Argo)
chat
{f} hoşbeş etmek (Argo)
chat
{f} sohbet etmek, hoşbeş etmek, çene çalmak
chat
(fiil) sohbet etmek, hoşbeş etmek (Argo), söyleşmek, çene çalmak (Argo), gevezelik etmek, lafa tutmak, laflamak; kandırmaya çalışmak
chat
dedikodu/sohbet
chat
(isim) sohbet, söyleşi, hoşbeş, konuşma, ötücü kuş türü
Английский Язык - Английский Язык
chat
a conversation on a talk show

    Расстановка переносов

    a con·ver·sa·tion on a talk show

    Турецкое произношение

    ı känvırseyşın ôn ı tôk şō

    Произношение

    /ə ˌkänvərˈsāsʜən ˈôn ə ˈtôk ˈsʜō/ /ə ˌkɑːnvɜrˈseɪʃən ˈɔːn ə ˈtɔːk ˈʃoʊ/
Избранное