Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
- If you want to get something in life, you should go against the flow.
Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
- This river flows too fast to swim in.
Daha fazla çiçek sipariş etmek zorunda kaldım.
- I had to order more flowers.
Çiçekler hakkında daha fazla öğrenmek istiyordu.
- He wanted to know more about the flowers.