Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
- Mr Kondo is the most hardworking in his company.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Bu akşam misafirim gelecek.
- I'm expecting company this evening.
Tom misafir bekliyor.
- Tom is expecting company.
Tom sadece üç aydır firmamızla birlikte.
- Tom has only been with our company for three months.
Şirketimizi birlikte çevirmemiz için yeni bir lidere ihtiyacımız var.
- We need a new leader to pull our company together.
Bir ortaklık ister misin?
- Do you want some company?
Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.
- Better to be alone than in bad company.
Şirket toplantıyı iptal etti.
- The company cancelled the meeting.
Bütün şirket ziyaretçilerini toplantı odasına alıyoruz.
- We take all the company visitors to the meeting room.
Sana arkadaşlık edebilir miyim?
- Can I keep you company?
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.
Yalnız kalmak istemiyorsanız size eşlik edebilirim.
- If you don't want to stay alone, I can keep you company.
Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
- I kept him company while his wife was in surgery.
Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.
- The launching of the company was in 1950.
Alım, şirketin hesabında.
- The purchase is on the company's account.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
O, çok iyi bir arkadaş değildir.
- He is not very good company.
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.
Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Bütün doktorlar kahve içmemem gerektiğini söylüyorlar ama buna rağmen, sevdiğim arkadaşlarımla beraberken ara sıra birazcık içiyorum.
- All the doctors say that I shouldn't drink coffee, but, despite that, I do have a bit now and then when I'm in good company.
Gerçekten senin arkadaşlarınla eğleniyorum.
- I really enjoy your company.
it was with a distinctly fallen countenance that his father hearkened to his mother's parenthetical request to “’bide hyar an’ company leetle Moses whilst I be a-milkin’ the cow.”.
... starting a company is like starting into the abyss ...
... But I can do most things I need to do to run the company ...