Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.
- Tom should know exactly how much money we have to spend.
Tom eskisi kadar çok para harcamak istemiyordu.
- Tom didn't want to spend as much money as he did.
Para harcamak seni mutlu eder mi?
- Does spending money make you happy?
Tom bir yemek için bu kadar harcamak istemiyordu.
- Tom didn't want to spend that much for a meal.
Aileme yemek pişirmek için gereğinden daha fazla zaman harcamayacağım.
- I didn't want to spend any more time than necessary cooking for my family.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
- I want to spend some time with you.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
- We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.
O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
- She earns more than she spends.
Para harca ve hayattan zevk al!
- Spend money and enjoy life!
Mam, can I have my spends early this week?.