O tanınmış bir televizyon karakteridir.
- He's a well-known television personality.
Adın karakterini etkiliyor.
- Your name affects your personality.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.