Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Hangi koltukları istiyorsunuz?
- Which seats do you like?
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Afedersiniz, bu sandalye dolu mu?
- Excuse me, is this seat taken?
Tom Mary'ye bir yer ayırdı.
- Tom saved Mary a seat.
İyi bir yer alabilmek için Tom erken geldi.
- Tom showed up early so he could get a good seat.