a cause:

listen to the pronunciation of a cause:
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a cause: в Английский Язык Турецкий язык словарь

reason
neden

Gitmiyorum.çünkü,diğer nedenler arasında,param yok. - I am not going, because, among other reasons, I don't have money.

Onun istifa etmesi için bir neden yok. - There is no reason why he should resign.

reason
{i} gerekçe

Söylediği gerekçeyi anlamak zor. - The reason which he gave is hard to understand.

Gerekçelerini anlıyorum. - I understand your reasons.

reason
{i} hikmet
reason
{i} 1. neden, sebep: There are several reasons why I'm not going. Gitmemem için birkaç neden var. The reasons you've given won't do. Sebep
reason
{f} konuşmak
reason
{f} etraflıca düşünmek
reason
{f} usavurmak
reason
bring to reason aklını başına getirmek
reason
neden, sebep: There are several reasons why I'm not going. Gitmemem için birkaç neden var. The reasons you've given won't do. Sebep
reason
{f} muhakeme etmek
reason
{f} sonuç çıkarmak
reason
{f} çözmek
reason
sağduyu
reason
us
reason
uslamlamak
reason
sebeb

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı. - Tom did his best to find a reason to stay.

reason
usa vurmak
reason
(isim) sebep, neden, gerekçe, sağduyu, akıl, hikmet, mantık, us, insaf, adalet
Английский Язык - Английский Язык
reason

proof, more or less decisive, for an opinion or a conclusion.

a cause:

    Видео

    ... [ Laughter ] >>Taylor Swift: 'Cause he's like Scottish ...
    ... the inner courtyard lined with poor to cause has a mosque in the center ...
Избранное