Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think you have to be able to pass for a native speaker to be an effective spy?
O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.
- He interrupted the speaker with frequent questions.
Bilgisayarım için yeni hoparlörlere ihtiyacım var.
- I need new speakers for my PC.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Bilgisayarım için yeni hoparlörlere ihtiyacım var.
- I need new speakers for my PC.
O hızlı bir konuşucu.
- He is a fast speaker.
O, iyi bir İngilizce konuşucusudur.
- He is such a good English speaker.
Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.
- The speaker's comments were highly offensive.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Spiker kendini duyuramadı.
- The speaker couldn't make himself heard.
Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.
- The speaker aroused the anger of the audience.