Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Yarın benim doğum günüm.
- Tomorrow is my birthday.
O, ebeveynlerine bir yüktü.
- He was a burden to his parents.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
- I don't want to burden you with my troubles.
Sorumluluk omuzda hafiftir.
- The burden is light on the shoulder.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
- I don't want to burden you with my troubles.
Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.
- Henry James was an American by birth.
O, doğuştan bir Amerikalıdır.
- She is an American by birth.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
- This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.
Kadın doğurur ve erkekler doğurmaz.
- Women give birth and men do not.
Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı.
- Sami's birth resulted from an extramarital affair.
Bu sorunu Tom'a yükleyemem.
- I can't burden Tom with that problem.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
- I don't want to burden you with my troubles.
Yarın benim doğum günüm.
- Tomorrow's my birthday.
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Ağır vergi yükü altındaydılar.
- They were burdened with heavy taxes.
Her birth father left when she was a baby; she was raised by her mother and stepfather.
Biological evolution created a human mind that enabled cultural evolution, which now outpaces and outclasses the force that birthed it.
He was of noble birth, but fortune had not favored him.
... and still have the water in that egg in order to birth. ...
... that they give birth to me and I give birth to them, and the ...