Tom çengele bir solucan taktı.
- Tom put a worm on the hook.
Tom ceketini çıkardı ve onu kapının arkasındaki kancaya astı.
- Tom took off his coat and hung it on the hook behind the door.
Tom ceketini kancaya astı.
- Tom hung his coat on a hook.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Tom olta iğnesine yem koydu.
- Tom put bait on the hook.
Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
- The public bought it hook, line and sinker, didn't they?