No problem is insurmountable.
- Hiçbir sorun aşılmaz değildir.
The problem is not insurmountable.
- Sorun aşılmaz değildir.
The theory of evolution surpasses the scope of my imagination.
- Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.
With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations!
- O performansla, kendini aştın. Tebrikler!
No one can transcend their own individuality.
- Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.
- Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.
Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
- Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.